TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye ekonomisinin küçüldüğü uyarısı yaparak, büyümeye geri dönebilmek için güvenin yeniden tesisi ve banka bilançolarının temizlenmesinin şart olduğunu söyledi.
BOLD – Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye ekonomisinin küçüldüğünü belirterek, büyümeye geri dönebilmek için güvenin yeniden tesisi ve banka bilançolarının temizlenmesinin şart olduğunu söyledi.
TÜSİAD’ın yeni başkanı Kaslowski, görevi devralmasının ardından derneğin “İşgücü Piyasası Dinamikleri ve İşsizlik Sorunu” toplantısında konuştu.
İŞSİZLİK SIÇRAMA YAPTI
İşsizlik rakamlarına değinen Kaslowski, “Son açıklanan veriler işsizliğin bir sıçrama yaparak yüzde 12,3’e yükseldiğini gösteriyor. Mevsim etkilerinden arındırıldığında işsizlik oranı sadece bir ay içerisinde 0,6 yüzde puan artarak yüzde 12’ye çıktı. Tarım dışı işsizlik yüzde 14, genç işsizliği ise yüzde 22,2 seviyesine yükseldi. Yüksek oranlar bazı tedbirler alınması gerektiğine işaret ediyor.” dedi.
İŞ GÜCÜ PİYASASI İKİYE BÖLÜNDÜ
İş gücü piyasasının kayıtlı ve kayıt dışı olmak üzere ikiye bölündüğü tespitini yapan Kaslowski, “Kayıt dışı ekonomi ile mücadele etkili şekilde sürmeli, kuralsız ve güvencesiz çalışmanın önüne geçilmelidir.” dedi.
Bunun yanında, kurallı çalışan kayıtlı kesimde iş gücü üzerindeki ücret dışı yüklerin uluslararası ortalamaların hala üzerinde olduğunu kaydeden Kaslowski, “Bu yüklerin azaltılması kayıtlı ekonomiye geçişi de hızlandıracaktır. Ülkemizde kadın istihdamının artırılması ve hem kadınların hem gençlerin dinamik işgücü piyasasında ihtiyaç duydukları yetkinliklerin artırılması gerekiyor. Bugün maalesef kadın işsizlik oranları erkek işsizlik oranlarının çok üzerinde. Genç işsizliği ise hepsinden yüksek.” diye konuştu.
DIŞ BORÇ YÜKÜ ÖZEL SEKTÖRÜN ÜSTÜNDE
Küresel krizden bu yana dünyada bol ve ucuz para döneminde Türkiye’nin dış borcunun yüzde 35’ten yüzde 53’e yükseldiğini kaydeden Kaslowski, “2013 yılından beri yurt dışında faizler yavaş yavaş arttı ve bu borcun maliyeti de ekonomimiz için her geçen gün artıyor. Bu nedenle ekonomimizde biriken risklerin azaltılması, özellikle bazı sektörlerde yüksek artış gösteren kaldıraç oranlarının makul düzeylere inmesi gerekiyor.” dedi.
Dış borcun büyük kısmının özel sektörün üzerinde olduğunu kaydeden Kaslowski, şunları söyledi:
“Kamu Özel İş birliği projeleri için sağlanan finansman da dahil yaklaşık 306 milyar dolar. Ağustos ayında yaşadığımız şoktan sonra hem kur hem de faizlerde görülen artış ile süreç hızlandı. Banka kredilerinde gördüğümüz yavaşlama da bunun bir sonucu. Bu durum kullanılan kapasitede gerilemeye, yeni yatırımların ertelenmesine ve üretimde düşüşe neden oluyor. Dolayısıyla ekonomimiz küçülüyor.”
KURUMLARIN BAĞIMSIZLIĞINDAN TAVİZ VERİLMEMELİ
Bu süreçten mümkün olduğunca hızlı çıkabilmek ve büyümeye geri dönebilmek için güveni ve istikrarı sağlamak gerektiğini kaydeden Kaslowski, Hem de yurt içinde ekonomiye olan güveni pekiştirmemiz gerekiyor. Bunu ancak öngörülebilir politikalarla ve şeffaflıkla sağlayabiliriz. Bu nedenle kurumların bağımsızlığını ve serbest piyasa ilkelerinden taviz verilmeden içinde bulunduğumuz zorluklarla mücadeleyi önemsiyoruz.” ifadesini kullandı.
Banka bilançolarında artık geri ödenemeyeceği düşünülen kredilerin bilanço dışına çıkaracak mekanizmaların kurulmasının şart olduğunu da kaydeden Kaslowski, “Pek çok ülke bu tür mekanizmalara gerektiğinde başvurdu. Kore ve İsveç gibi başarılı birçok örnek var. Bu sayede reel kesimde sağlıklı ve verimli alanlara taze kredi sağlamasının önünü açabiliriz.” dedi.
Türkiye’de aileler bankalara ipotekli: Vatandaşın borcu 542 milyar TL