Beden, ruh ve zihin bir bütün olduğuna göre, soluduğumuz havanın kalitesi hayatımızı doğrudan etkiliyor demektir. Aynı şekilde içtiklerimiz ve yediklerimiz de. Peki, ne yediğimizi “gerçekten biliyor muyuz?”
ZEHİR Mİ YİYORUZ?
Yukarıdaki görsel sizi dehşete düşürdüyse bir de “Food, Inc.” belgeselini izleyin. Robert Kenner’ın yönettiği belgesel, büyük şirketlerin bizi yavaş yavaş zehirlediklerini kanıtlıyor, bunu neden ve nasıl yaptıklarını anlatıyor. Mümkün olan en kısa zamanda, mümkün olan en yüksek miktarda ete dönüşebilmeleri için tavukları, ahlaka, vicdana sığmayan biçimde yetiştirildiklerini görünce bir daha endrüstriyel üretim tavuk alırken tekrar düşüneceksiniz.
Maliyet düşsün diye onları otla değil, genetiğiyle oynanmış mısırla beslenen büyükbaş hayvanların da aynen tavuklar gibi bir adım bile hareket etmelerine izin verilmiyor. Bu, kendi dışkılarının içinde yaşadıkları anlamına geliyor.
KEVİN KOWALCYK VAKASI
Dışkıdan ete geçen bakteri ise doğrudan bedenimize giriyor. Yediği hamburgerdeki bu bakteri yüzünden hayatını kaybeden, 3 yaşındaki Kevin’in ailesi dava açmış, yetkilileri uyarmaya, gıda şirketlerinin daha iyi denetlenmesini sağlamaya çalışmış.
Kevin’in davası ABD’de o kadar ünlü olmuş ki, bazı restoranlar ve şirketler ciddi miktarda para kaybedebileceklerini anlayınca, e-koli denen o bakteri cinsini yok edecek bir yol araştırmışlar. Buldukları çözüm tüylerinizi diken diken edecek: Ete amonyak püskürtüyorlar…
Food, Inc. yiyecek sektörüne bakışınızı temelden etkileyebilecek bir belgesel. Sonrasında ne kadar “direnebileceğiniz” ise size kalmış…